29 Ocak 2013 Salı

Çanakkale Savaşının Önemi


Sultan Abdülaziz Han, inşa ettirdiği kalelere, savunma amaçlı toplar almak istiyordu. Bu maksatla İngiltere'ye bir heyet gönderdi. Bunu haber alan Almanlar çok kaliteli bir top yaparak Sultan'a hediye ettiler. 38,5 cm çaplı olduğu söylenen bu top Sultan tarafından oldukça beğenildi ve böylece toplar Almanya'dan sipariş edildi.

Bu hediye top, diğer satın alınanlarla beraber Çanakkale Savaşı'nda Çimenlik Tabyası'nda hizmet verdi. Osmanlı Devleti, Çanakkale zaferine rağmen Almanya'dan dolayı yenik kabul edilince, bu sefer centilmen (!) İngilizler, savaşsız girdikleri Çimenlik Kalesi'ndeki bu topun namlusunda yazan "Sa Majeste Sultan Aziz Han" yazısı ile tuğrasına tahammül edemeyerek dinamitle patlatıp tahrip ettiler.

24 Ocak 2013 Perşembe

Çanakkale Savaşının Sonuçları


Çanakkale Savaşı başladığında, İstanbul'da öğrencileri tarafından rahatsız edilmeden ders anlatabilen öğretmenin neredeyse kalmadığını...Biliyor muydunuz?

Bu öğrencilerin, öğretmenlerini, "Siz niye buradasınız, niçin Çanakkale'de değilsiniz?" diye sıkıştırarak dersleri dinlemek istemediklerini...Biliyor muydunuz?

Anzak çıkarmasının 90.yıldönümü nedeniyle Anzak Koyu'nda düzenlenen Şafak Ayini'nde konuşan Avustralya Başbakanı John Howard ile Yeni Zelanda Başbakanı Helen Clark'ın, törene katılan İngiliz Kraliyet Ailesi'nin temsilcisi Galler Prensi Charles'a adeta "Biz 90 yıl önce neden buradaydık?" sorusunu ima eden kelimeleri diplomatik bir dille yansıttıklarını...Biliyor muydunuz?

Avustralya Başbakanı Howard'ın da, Prens'in bulunduğu ortamda, "Kötü bir ittifak örneğiydi, en azından İngiltere cephesinde durum böyleydi" diyerek İngiltere'yi eleştirdiğini...Biliyor muydunuz?

Yeni Zelanda Başbakanı Helen Clark'ın ise aradan 90 yıl geçmiş olmasına rağmen burada yaşananların şok etkisinin devam ettiğini belirttiğini...Biliyor muydunuz?

1934 yılı Mart başında Gazi Mustafa Kemal'in, Çankaya'daki görevlilere 18 Mart Çanaklae Savaşları'nın yıldönümü için bir konuşma hazırlamaları emrini verdiğini...Biliyor muydunuz?

Daha sonra hazırlanan metni okuyan Mustafa Kemal'in şu ilaveleri yaptığını:
"Bu memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız, bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır."


Çanakkale Savaşının Tarihi


Çanakkale Savaşı sırasında düşman kuvvetlerinin, uluslararası savaş hukukunu hiçe saymaktan çekinmediklerini...Biliyor muydunuz?

Şimdi Akbaş şehitliğinde elbiseleri ile yatan 200 Mehmetçiğimizin, hasta gemisiyle yaralı vaziyette İstanbul'a sevedilirken düşman gemileri tarafından atılan bombalar ile şehit olduklarını...Biliyor muydunuz?

Oysa Türkler'in, kendi top menziline girdiği halde yaralı taşıyan düşmanın hastane gemilerine ateş etmediklerini bizzat Fransız Generali Guro'nun ifade ettiğini...Biliyor muydunuz?

İtilaf devletlerinin savaş kararı aldığı haberinin İstanbul'da duyulması üzerine şehirdeki azınlıkların bayram edip hemen "İngiliz Donanması Karşılama Komitesi" adında bir komite kurup itilaf devletlerinin askerlerini karşılamak için hazırlıklara başladıklarını ve bu çerçevede İstanbul'a gelecek yabancı komutanları ağırlamak için şimdiden yer tahsisi yapıldığını...Biliyor muydunuz?

Ayrıca Beyoğlu'nda, gelecek işgal ordusunu daha rahat seyredebilmek maksadıyla ana caddeye bakan binaların pencerelerinin aylar öncesinden kiraya verilmeye başlandığını...Biliyor muydunuz?

Azınlıkların evlerinde boy boy İngiliz ve Yunan bayrakları dikilip eğlence için içkiler depolandığını...Biliyor muydunuz? 

stanbul'a seyahat programları düzenleyen Londra ve Paris'teki vapur acentelerinin, İstanbul'un düşeceğinden ve bu gezilerin gerçekleşeceğinden son derece emin olarak, gidiş dönüş biletlerini bile bastırdıklarını...Biliyor muydunuz?

18 Ocak 2013 Cuma

Çanakkale Savaşının Nedenleri


Çanakkale Savaşı'na İngiltere'nin yanında katılan İrlanda askerlerin, Gelibolu yarımadasında Seddülbahir, Suvla ve Anafartalar'da savaştıklarını...Zor siper şartları ve çok kanlı geçen çarpışmalar altında bazı İrlandalı askerlerde "shell shock" denilen, savaştan ileri gelen ruhsal çöküntü'nün meydana geldiğini...Bu askerlerde, sürekli kan ve ölüm görüp artık bu hadiseleri normal görmek, ölümü alaya almak, soğuk ve gülünç şakalar yaparak anlatmak, ölüm karşısında yakın bir arkadaşı ya da herhangi bir askerin ölümü arasında ayırım yapıp dert edinmemek gibi durumların görüldüğünü......Biliyor muydunuz?

Bir dönemin tarihini değiştiren Çanakkale Harbi'nin bizim açımızdan bir anlamda "yokluklar savaşı" olduğunu...Savaş boyunca, ne zaman siperler için yeni kum çuvalları gelse, bu çuvalların çoğunun kaybolduğunu ve bu kum çuvallarının daha sonraları bazı askerlerin elbiselerinin üzerinde yamalar halinde ortaya çıktığının görüldüğünü......Biliyor muydunuz?

Savaşın ne olduğunu, ne anlama geldiğini bilmeden güle oynaya Çanakkale'ye gelen Müttefik askerlerinden bazılarının savaşın gerçek yüzü ile karşı karşıya geldiklerinde aklını kaçırıp çıldırdıklarını...Biliyor muydunuz?

Çanakkale Savaşı'nın başından sonuna kadar görevli Alman sayısının, çoğu teknik hizmetlerde olmak üzere 700 kişi olduğunu...Daha sonra gönderilen bir Alman İstihkam Bölüğünün iklim, iaşe ve muharebe şartlarına dayanamadığından lağvedildiğini ve Güney Grubu Komutanı Weber Paşa'nın bunun üzerine: "Bunları göndereceklerine 30 mermi gönderselerdi daha iyiydi" diyerek rahatsızlığını ifade ettiğini...Biliyor muydunuz?

Bugün Çanakkale Milli Parkı alanı içinde kalan savaşın geçtiği mekanlara, İngilizler'in 1927 yılında mezarlarını ve anıtlarını diktiklerini ve bunu 4 yıl sonra da Fransızlar'ın anıtlarının takip ettiğini...Halbuki şehitlerine ilk anıt ve şehitlik yapması gereken bizim milletimiz olması gerekirken Çanakkale Şehitler Abidesi'nin inşaatına ancak 1954 yılında başlanabildiğini...Ancak inşaatında yolsuzlukların ortaya çıkması üzerine sadece temelleri bulunan abidenin, bir utanç abidesi olarak 4 yıl daha beklediğini...Biliyor muydunuz?

12 Ocak 2013 Cumartesi

Bilinmeyen Çanakkale


Birinci Dünya Savaşı'nın başlaması ile birlikte, Osmanlı Devleti'nin vatanın bağımsızlığı için genel seferberlik ilan ettiğini...Bu seferberlik ilanını duyup, geceden askerlik şubesinin kapısında sabahlayarak "1 numaralı gönüllü" yazılma şerefini elde edenin de Mekteb-i Sultani'nin (Galatasaray Lisesi) 646 numaralı öğrencisi Celal İbrahim olduğunu......Biliyor muydunuz?

30 Kasım 1915'te, Üstteğmen Ali Rıza'nın, Teğmen Orhan'la beraber, Çanakkale girişinde karaya oturmuş bulunan bir düşman kruvazörüne taarruz etmek için görevlendirildiğinde, kendisine yaklaşan Fransız uçağını makineli tüfek ateşiyle düşürmeyi başararak Türk havacılık tarihine "ilk düşman uçağını düşüren pilot" olarak adını yazdırdığını......Biliyor muydunuz?

Çanakkale Savaşı'nda düşman gemilerine büyük hasar veren Nusret mayın gemisinin, Çanakkale Boğazı'na 90 yıl önce döktüğü mayınlardan bir tanesinin Kepez önlerinde görüldüğünü...Çanakkale Savaşı'ndan kalan bu mayının SAS komandoları tarafından Haziran 2005'da imha edildiğini......Biliyor muydunuz?

Bulunduğu bölgenin en büyük en gözde liselerinden biri olan Kastamonu Abdurrahman Paşa Sultanisi'nin 1911 yılında ancak 64 öğrenci mezun edebildiğini...Aynı okulun, 1911-1913, 1916-1917, 1917-1918 ve 1920-1921 yıllarında süregiden savaşlar yüzünden hiç mezun veremediğini......Biliyor muydunuz? 

Çanakkale'ye saldıranların görünen amacının Boğaz'ı geçip İstanbul'u işgal etmek olsa da gizli amaçlarının başka olduğunu...İngiliz Deniz Kuvvetleri Lordu Winston Churchill'in Londra'daki savaş kabinesi toplantısında Çanakkale üzerine yapılacak seferi, iknci bir Truva Savaşı'na benzetip, kendini eski Yunan medeniyet ve kültürünün tek temsilcisi olarak gören İngiltere'nin, barbar Türkler'i Anadolu'dan atacağını, hatta Orta Asya'ya kadar süreceğini iddia ettiğini...Bu Truva efsanesinin savaş planına da yansıtıldığını ve 18 Mart'ta Boğaz'a giren savaş gemisinin eski Yunan kültürünün temsilcisi sayılan İngilizler'in Queen Elizabeth gemisi olduğunu ve onun hemen arkasında da, Truva Savaşı'nı çıkaran Yunan Kralı Agamemnon'un adını taşıyan geminin bulunduğunu...Bununla birlikte aynı filoda, Phaeton (Güneş Tanrısı Helios'un oğlu), Euryalus ve Arcadian gibi mitolojik isimlere sahip gemilerin bulunduğunu...İlginçtir, saldırı hezimetle neticelenince savaş alanından kaçan ilk geminin de Agamennon olduğunu......Biliyor muydunuz?

11 Ocak 2013 Cuma

Milli Şahlanışın Gizli Yanları


Müttefik Donanma Komutanı Amiral Ian Hamilton'un, Çanakkale saldırıların arka arkaya başarısızlıkla neticelenmesi üzerine 17 Haziran 1915 tarihinde hatıratına: Dünyada Osmanlı Türk'ünden başka, dini uğruna canını fedaya münakaşasız hazır bir millet ve asker yoktur. Her asker başına, teslim olması için 10 şiling yerine 10 İngiliz lirası teklif etsek yine de Türk askeri onu suratımıza çarpar, dünyaya rezil oluruz." şeklinde not düştüğünü...Biliyor muydunuz?

Nitelikli insan gücünün ehemmiyetine inanan Osmanlı Devlet erkanının, bazı okul öğrencilerini bir nevi koruma altına alıp askerlikten muaf tuttuğunu...1909 ve 1914 "Askeri Mükellefiyet Kanunu" gereğince askerlik vazifesinden ya muaf veya maksudi (tecilli) tutulan bir çok öğrencinin bu imkanı kullanmayarak gönüllü olarak cepheye koştuklarını...Biliyor muydunuz?

Fransız'ların, Çanakkale'de esir aldığı yaklaşık iki bin esirimizi Limni adası üzerinden Korsika ve Güney Fransa'ya götürdüklerini...Burada yıllarca tarla ve bağ işlerinde çalıştırılan zavallı esirlerimizin, 20 Ekim 1921 Ankara Antlaşması ile altı yıl sonra ancak serbest kalabildiklerini...Biliyor muydunuz?

30 Ekim 1915 tarihinde Nara Burnu yakınlarında bir sığlığa oturan ve kendisini kurtarmak için su yüzüne çıkan Fransız Turquoise adlı denizaltının, topçu eri Müstecip Onbaşı tarafından vurularak teslim alındığını...10 Kasım 1915 tarihinde törenle Türk bayrağı çekilen denizaltıya "Müstecip Onbaşı" adının verildiğini ve bu zaferimizin sembolü gemimizin, savaşın bitiminden 9 ay sonra Mondros Antlaşması sebebiyle yeniden Fransızlar'a iade edildiğini... Biliyor muydunuz?

Mevlithan ve gazelhan geleneğinin en önemli isimlerinden Hafız Kemal'in, bir Çanakkale gazisi olduğunu...Alem-i İslam'ın son kalesine düşman elinin uzanmaması için binlerce Mehmetçik ile birlikte mücadele veren Hafız Kemal'in, bu savaş sırasında bölüğündeki çoğu arkadaşının şehit düşüp kendisinin ise yaralandığını...Vücudundaki kurşunu ömrünün sonuna kadar bir şeref belgesi olarak taşıyan bu billur sesli hafızın, son nefesini verene kadar da Çanakkale Savaşları'nın yıldönümlerinde Gelibolu'ya giderek, bu savaşta şehit düşen arkadaşlarının ruhlarına mevlit okuyarak vefasını gösterdiğini...Biliyor muydunuz?

10 Ocak 2013 Perşembe

Milli Şahlanışın Bilinmeyenleri


Çanakkale Savaşı'nda, Osmanlı ordusunun en büyük sıkıntılarından birinin de teçhizat yetersizliği olduğunu...
Savaş sırasında makineli tüfek eksikliğini hissedden komutanlardan bazılarının, bu eksikliği gidermek için düşmandan makineli tüfek avlamaya karar verdiklerini..
Bunun için de gözüpek gönüllülerden oluşan ve adına "Ganimet Bölüğü" denilen bir bölük kurulduğunu...
Hayatları pahasına ansızın düşman siperlerine atılarak epeyce makineli tüfek toplayan bu yiğit askerlerin getirdiği silahların savaş boyunca çok işe yaradığını...Biliyor muydunuz?

2005 yılında büyük reklam ve medya desteği ile gösterime girip birçok eleştiri alan Tolga Örnek imzalı "Gelibolu" belgeselini yaklaşık 670 bin kişinin izlediğini...
Buna karşılık bundan 49 yıl önce (1964) Silahlı Kuvvetler ve Yeşilçam işbirliği ile dar imkanlarla çekilen "Çanakkale Arslanları" filminin, büyük beğeni toplayıp yaklaşık 5 milyon kişiyi sinema salonlarına çektiğini...Biliyor muydunuz?

Osmanlı arşiv kayıtlarına göre Çanakkale'de en fazla şehit veren köyün Kastamonu'nun Güzlük köyü olduğunu...
Çanakkale'deki gazayı duyunca doğruca cepheye koşarak, bu destansı mücadelede yerlerini alan Güzlük köylü 40 yiğidin 36'sının şehadet mertebesine ulaştığını...
Köyün en yaşlısı Hasan Kanatlı'nın o yılları, "Köyde erkek kalmadığı için her işi kadınlar görürdü. Ölen yaşlıların cenazelerini kadınlar kaldırır, hayvan kesilmesi gerektiğinde yine bıçağı kadınlar eline alırdı. Nasıl kesileceğini bilmediklerinden hayvan çok acı çekerdi." diye anlattığını...Biliyor muydunuz?

Çanakkale'de Mehmetçikler Alem-i İslam'ın son kalesini savunurken, Anadolu'nun çilekeş anaları da şehir merkezlerinde ve kasabalarda her gün farklı bir evde toplanarak cephedeki asker için çamaşır hazırlayıp yün içlik, çorap ve eldiven gibi şeyler ördüklerini...Biliyor muydunuz?

Harbiye Nazırı Enver Paşa'nın, 18 Mart Deniz Zaferinden sonra İstanbul'daki bütün caddelere bayraklar astırıp Ayasofya'da bir kutlama töreni düzenlediğini...
Ayrıca 11 Mayıs'ta Çanakkale savaş sahalarını ziyaret eden Enver Paşa'nın, kendisine verilen, İngiliz Queen Elizabeth zırhlısının atıp da patlamayan bir mermisini saraydaki Bizans sütunu üzerine yerleştirdiğini...Biliyor muydunuz?

Milli Şahlanışın Saklı Sayfaları


Çanakkale Savaşı patlak verdiğinde ordunun hayvan ihtiyacının büyüklüğünden dolayı, İstanbul'un atlı tramvaylarının atlarına bile el konulmak zorunda kalındığı...Biliyor muydunuz?

Hazreti İbrahim'in oğlunu Allah'a kurban etmesini temsilen senenin belli gününde kurban kesilip bayram yapılan Anadolu'da, 1915 yılının Kurban Bayramı'nda, "Biz oğullarımızı kurban gönderdik!" diyen fedakar insanımızın, hayvan kesmeyip kurbanlık hayvanlarını Mehmetçiklere gönderdiklerini...Biliyor muydunuz? 

Çanakkale Savaşı'nın, askeri tarih uzmanlarınca, dünya tarihinin en engebeli ve yakın mesafeden yapılan siper savaşları olarak nitelendirildiğini...
Bu sebeple her iki taraftan da görülmemiş büyüklükte kayıplara sebep olduğunu...Bunun yanında Çanakkale Harbi'nin "warfare" yani savaş tekniklerfi ve yöntemleri açısından da bir ilk olup, bu denli yoğun bir çıkarma ya da amfibi harekatının tarihte ilk kez gerçekleştiğini...Biliyor muydunuz?

Anzak askerlerinin, Çanakkale'ye çıkartma yapmadan önce Avustralya ve Yeni Zelanda gazetelerinde "Türkler'in çok hain insanlar olduğu, yaralılara hiç akla gelmeyecek işkenceler yaptıkları, tırnaklarını söktükleri, gözlerini kör ettikleri" şeklindeki, Atina ya da Selanik kaynaklı, haberler çıktığını...
Bu propagandaların Anzak askerleri üzerinde oldukça etkili olduğunu ve bazı Anzak askerlerinin Türk'lere esir düştüklerinde intihar etmek için yüzüklerinin altında zehir sakladıklarını ...Biliyor muydunuz?

Zaferin son abidesi Çanakkale Cephesinde, düşmana karşı göğsünü siper ederek savaşırken yaralanan Mehmetçiklerin "yaralandık" demeyi ayıp kabul edip, geri çekilmeyi kabul etmediklerini...Komutanları tarafından buna mecbur tutulduklarında ise "Vazife görmek nasip olmadı." diye gözyaşı döktüklerini...Biliyor muydunuz?