29 Aralık 2012 Cumartesi

Karşı Cephenin Gözüyle Çanakkale Mahşeri


"Ülkeme, Türkler'e asker olarak gösterdikleri savaş yetenekleri için ve bir dereceya kadar da yaşam biçimlerine saygı duygularımla döndüm."
(Avustralyalı Thomas William Epps)

"Arkadaşım Onbaşı Dean ile birlikte, siperin kenarına boş bir bisküvit tenekesini dayayıp oturduk. Başımıza bir battaniye ve muşamba çekerek, su bileklerimize gelinceye kadar bütün gece birbirimize sarıldık. Gidecek bir yer yoktu, sabaha kadar öyle kaldık. Biraz kımıldadığımızda donmuş olan battaniye ve muşambayı oluklu sac gibi kaldırıyorduk. Ayaklarımız dondu, onları zor kımıldatıyorduk. Etrafımızda inleyen ve ağlayan arkadaşlarımız vardı. Ateş basamağındaki nöbetçiler dondular, dokununca yere yuvarlanıyorlardı. Benim de ellerim ve ayaklarım dondu. Bazılarının durumları o kadar kötüydü ki onlara hemen kumsala inmeleri söylendi. Ancak orada tedavi edilebilirlerdi. Fakat gidecek ne yol ne de onları götürecek bir araç vardı. Elleri ve dizleri üzerinde emekleyen askerler gördüm. Adamlar bebekler gibi ağlıyorlardı, hatta Deniz Kuvvetleri'nin bir çavuşu bile...
(Harold Boughton)

"Öyle bir gürültü cehennemiydi ki, bombardımandan sonra on beş gün sağır oldum; korkunç ve şiddetli ateş de çevreye ölüm yağdırıyordu. Yağan binlerce mermi Türk siperlerinin tozunu attırıyor, düşmanın çektiği bütün dikenli tel engellerini paramparça ediyordu. Düşen her merminin ardından havaya bacaklar, kollar, gövde parçaları ve akla gelebilecek her şey uçuşmaktaydı. Korkunç ve insanın kanını donduran bir sahneydi." (Er R.Sheldon)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder